ATA

Ata Karadeniz ve etrafindaki olaylar...

Çarşamba, Mart 12, 2008

Uzun ara verdik galibam

Merhaba herkese.

Uzun bir süre ara vermişiz. Özür diliyoruz...

Bu arada neler oldu bir özet geçelim:

Artık daha rahat hareket ediyorum. Babamın peşimden koşmasını becerebiliyorum. Eskiden olduğu gibi merdiven inip çıkmak favori hareketlerimden. Son hafta artık bir yeri tutmadan inip çıkmayı da başardım.

Tabii ister istemez morluklar artıyor. Özellikle evdeki sandalye, koltuk ve oyuncuklarıma tırmandıktan sonra yere hafif saltolar yapma durumum bu morlukları arttırıyor. :-)

Son zamanlarda alerji sorunumu da hemen hemen atlattım gibi. Artık geceleri pek kaşınmıyorum. Üstelik ilaç içmiyor olmama rağmen.

Dişlerim hemen hemen tamamen çıktılar. Sanırım alt köpek dişlerimin de çıkması ile babamın elini rahatlıkla dişleyip inleme katsayısını arttırmış olacağım.

Bir diğer konu ise artık bardak ve tabaktan sıvı gıdaları içmeye başlamış olmam. Pipet büyük rahatlık ama onu artık aşmalıyız değil mi?

Konuşma konusunda hala anne demiyorum. Fakat geçen Ctesi Bülent Amca'ma Amca dedim. Sırada hala, anne, babaanne var tabii. Dede zaten ilk kelimelerden biri idi. :-D

Bu arada Abudi kelimesi en çok kullandığım kelime. Ne anlama geldiğini bir tek ben biliyorum ama babama göre bir şey istediğimi belirtmek için bir kelime imiş.


Neyse bu kadar laf yeter: buyrun bir iki fotoğrafım...

Bu fotoğraf annem ile belediye otobüsüne bindiğim zaman cep telefonu ile çekilmiş. Elimde sıkı sıkı tuttuğum şey nedir diye soracak olursanız, sokakta bulduğum bir taş.
Burada ise tastan çorba içer iken. Hani var ya " Üç tunç tas kayısı hoşafı"
Onun gibi bir şey işte...
Sevgiler...