ATA

Ata Karadeniz ve etrafindaki olaylar...

Pazartesi, Ağustos 20, 2007

Parti...

Merhaba,

Pazar günü evde ilk yaşgünü partimi yaptık. Annemler bir haftadır hazırlıklar ile uğraşıyorlardı.

Sabah erkenden kalkıp babam birşeyler almaya gitti. Sonra döndü bu kez pastayı almaya gitti. Sonra döndü annem ile baloncuya gittiler.

Uçan bir sürü balon ile geri döndüler. Uçmayanları da babam şişirdi hep. Bir sürü teyze amca geldi saat 2den sonra. Kendi aralarında sohbet edip eğlendiler. Ben de onlara bakmaktan öğle uykusunu uyuyamadım. Sonra dedem ve babaannem ile bilgisayardan konuştuk. Halamı Cem enişteyi ve Sinanı da gördüm... Bülent amcam da çok telefon etti konuşmak için ama bir türlü konuşamadım. Sonra babam geri aradı onu.
Görüldüğü gibi pastam çok büyüktü. 18 kişi geldi aşağı yukarı ama yine de arttı bayağı. Ama herkes doya doya yedi benim haricimde. Seneye ben de yiyeceğim ama :-) Bu Mami san. İlk doğdum haftadan beri görüşüyoruz onunla. İstanbul'daki partiye de katıldı hem.
Burada da Kawakami amca ile Sayurinin annesi Yuriko teyzem benim için ilüzyon yapıyorlar.
Öptüüüm...


Salı, Ağustos 14, 2007

Dogum Gunum

Merhaba,

Bugün benim ilk doğum günüm imiş. Ne demekse işte. Annem bana bakıp bakıp ağlamaklı oldu hep. Dün gece de ben daha annemin karnında iken olduğum fotoğraflar ile videoları seyretmişler.

Neyse bugün sabah babam ve annem beni yataklarının ortasına aldılar. Biraz onları uyandırmak için uğraştım. Babam sarhoşa yakın bir şekilde benim onun üzerinden yere ulaşma çabalarımı engellemeye çalıştı. sonra annem biberonumu getirince onu içip uyuya kalmışım. Yine kurtuldular elimden yani. Ama yılmak yok... Bir gün dedemlerin intikamı babamdan alınacak. ehehhe


Akşam da babam erken geldi. İzin mi neyse ondan almış. Beraber Odaiba diye bir yere gittik. Sanırım Pazar günü birşeyler planlıyorlar bunlar. Yaşgünü partisi yapacaklarmış. Onun için alışveriş yaptık.
Odaibadaki oyuncakçının önünde annem ben ve bu kim yaa?

Akşam da babaannem ve Ahmet Ziya amcam ile görüntülü olarak konuştuk.


Annem dün bir pasta yapmış bu arada. Ben yiyemedim ama onlar hapır hupur yediler. Tabii bunları yazıyorum bir kenara haberleri yok. hele biraz daha büyüyeyim de bakın siz nasıl meletecem bunları...
Pazar günü de böyle mumsuz pasta gelirse pastanın içine oturulup etrafa gülücük atılacak... heheheh

Bu arada Cumartesi günü büyükbabamın mezarını ziyarete Osaka'ya gittik. Ağustosun ikinci haftası Japonya'da böyle bir gelenek varmış meğer. Arkadaki mermer kaideler mezarları simgeliyor. Ulen bu benim babamla çekilip buraya koyulan ilk fotoğrafım galiba. :-)


Pazartesi, Ağustos 13, 2007

İlk doğum günüm

Merhaba


Gezi yazılarıma ufak bir ara veriyorum.


Son hallerimden biraz bilgi vermek için.


Yaklaşık olarak bir haftadan biraz uzun bir zamandır emekliyorum. Kendi başıma bir yere tutunup kalkıyorum. Hatta bir iki gündür tek elimle tutunarak ayakta durabiliyorum. emekleme işinde bayağı iyi imişim. Annemler öyle diyorlar. Bu arada son zamanlarda alt raflarda ki eşyalar falan nedense yok oldular ya da üst katlara taşındılar gibi evin içerisinde.




Fotoğraflara gelince ilkinde annemlerin aldığı ayakkabılarımı görüyorsunuz. Artık bunlar ile gezi


yorum dışarıda.



İkincisinı sanırım annem çekti öylesine.



Son fotoğraf ise geçen hafta sonu ziyaretimize gelen Aykut amca ve ailesinin. Onlar artık gidiyorlarmış Japonyadan. Oysa çok sevmiştik. Babam hep bahsediyordu. İnşallah tekrar karşılaşırız kısa zamanda...




Efendim son olarak da yarın yani 14 Ağustos saat 03i21'de 1 yaşıma giriyorum. Onun için yarın tekrar yazacağım. Şimdilik hoşçakalın...


Sevgiler

Çarşamba, Ağustos 08, 2007

Bolum III

Önce biraz fotoğraf. Burada babaannem beni yediriyor görüldüğü gibi. Keyfime diyecek yok anlayacağınız.

Burada ise Erengül yengem benimle evin girişindeki otomatik lambayı yakıp söndürme oyununu oynuyor.
Burada dedem, annem, Sinan ve ben muhabbet ediyoruz.
Bunlar da Gama Tarık amcam ile Elif teyzem. Bakarsınız kayınpeder ile kayınanam olurlar. Elif Teyze bir bebek bekliyor görüldüğü gibi. Aramızı iyi tutalım şimdiden değil mi... Tarık baba, sende ki fotoları da yolla da! ;-)
Şimdi dönelim gezi günlüğümüze:
Ertesi gün yani 5 Temmuz'da ben ve annem erkenden kalktık. Geri kalan millet daha uyuyordu zira gece sanırım 4, 5 gibi yattılar çoğu.


Annem bana yemek hazırladı bir şeyler alıp. Böylece eski yemeklerime bir nevi olsun dönmüş oldum. Sonra hep beraber alışverişe çıktık. Ivır zıvır aldılar genelde. Bavullarımız bugün de piyasa da yoktular malesef.


Akşamları Zarife Babaannemler ile Fatmanur ve Ebru halamlar geldiler bize. Ama ben hep uyuduktan sonra geldikleri için Haluk Eniştem ile ve Berkay Ağabeyim ile uzun bir süre görüşemedik malesef.


Cuma ve Cumartesi genelde evde geçti. Havalar sıcak olduğu için pek dışarı çıkmadım. Pazar gönü büyük halamın torunu Mehmet Ağabey evleniyordu. Onun düğününe gittik. Beşikdüzü diye bir yerde idi bu düğün. Orada da babamın amcaları ve daha birçok akrabamız ile tanıştım.
Sonra Bülent amcamların evine gittik.


Giresunda çok güzel bir evleri var. Hemen deniz kenarında üstelik. Babam dedem ve Bülent amcam yüzmeye gittiler. Biz annemler ile evde bekledik. Akşam da amcamların evlilik yıldönümünü kutladık hep beraber.




Pazartesi günü annemin kınası nı yaptılar babaannemler. Ben pek bir şey anlamadım gerçi ama arada uykumu da aldım şekilde görüldüğü gibi...

dersem inanmayın çünkü burada uyuyan kuzenim Sinan... Bana benziyor değil mi?



Salı, Ağustos 07, 2007

Türkiye Gezim Bölüm II




Eveet, dün en son Buğra amcalarda bitirmiştik ilk bölümü.


Sabah Esra Teyze erkenden işe gitti. Bizde hep beraber Bugra Amca ile kahvaltı yapıp Esra Teyzenin iş yerine gittik. Orada bir sürü teyze geldi beni mıncıkladı ama hepsini sevdim. Sonra Sinem teyzem geldi. Beraber alışverişe gittik. Daha doğrusu anneme gelinlik bakıyorlardı ben de babam ile bir kafeye oturdum. Bu sefer de garson kızların eline düştük iyi mi? Aldı birisi beni bir yerlere götürdü birilerine gösterdi ama babam gelemediği için detayları anlayamadım. Neyse sonra başka bir gelinlikçiye gittik ve annem orada karar kıldı allahtan. Biz de başka bir yerde bekliyorduk ama hem babam hem de ben artık yorulduyduk açıkçası. Neyse yemeğimizi yedikten sonra hep beraber Sinem teyzenin bürosuna gittik. Biraz oturduk düğünü konuştuk. Sonra anneme ayakkabı bakmaya gittik. Bu arada babam bir kayboldu ama yine ortaya çıktı bir süre sonra.


Tekrar Buğra amcaların evine gittik ve biraz uyuduk. Babam uyuyamadı yine heheheh.

Esra Teyze geldi ve hep beraber yemekten sonra Buğra amca bizi havalanına götürdü. Trabzon uçağına binip dedemlere kavuşmak üzere yola çıktık böylece.

Trabzona inince ufak bir hata yapıp diğer kapıdan çıkınca bizin o gece yarısı karşılamaya gelen Sinan, Zeynep Halam, Erengül Yengem, Bülent Amcam, Zarife babaannem, Mehmet enişte dedem ve tabiiki dedem ve babaannemi malesef göremedik kapıda. Oysa onlar çok güzel hazırlanmışlar kapıda geleceğiz diye. Babam telefon edince hep beraber geldiler diğer kapıya da görüştük böylece. Beni ve annemi dedemin arabasına, babamı da Bülent amcamın arabasına koyup yola çıktık.

Evimize geldiğimiz de saat yaklaşık 01:30 idi.

Bugun yeni fotolarimdan koyuyorum bir iki adet. maceramiz devam ediyor bu arada...





Pazartesi, Ağustos 06, 2007

Merhaba!!!

Herkese yeniden merhaba. Biraz arayı fazla açtık biliyorum. Ama Türkiye'ye gittik uzun bir süre. Gerçi hiç de uzun değildi ama bir çok ballimi görebildim.


Çok eşyamız vardı. İki büyük bavul, iki ufak bavul, annemin çantası ki hep benim malzemelerim ile dolu idi ve benim arabam. Annem ve babam sadece iki çift elbise aldılar yanlarına. Geri kalanlar hep benimdi bir de hediyeler vardı.
3 Temmuzda yola çıktık. Evin yanındaki otelden Narita Havalanına giden bir otobüse bindik. Fotoğrafta otobüsteki halimi görebilirsiniz.
Neyse, İngiliz Havayolları ile Londra aktarmalı gittigimiz için Narita'da 1. terminale gittik. Orada sabah kahvaltımı yaptırdı annem bana. Hiç alışverişe vakti kalmadığı için pek sevinemedi bu duruma ama benim keyfim yerinde idi.

Uçakta rahat bir yolculuk geçirdim. Bakın nasıl da kurulmuşum koltuğa...Uyuyana kadar biraz vakit geçti ama olsun. Bir de annem ve babam pek, daha dogrusu hiç dinlenemediler. Eh, biraz acemilik var ne de olsa.
Londra'ya inmeye bir saat kala, kaptan bir anons yaptı ve tüm yolcu bavullarının güvenlik nedeni ile teslim alınması lazım dedi. Bizim bavullar İstanbul'a gidecekti normalde. İnince babam 3, 4 görevliye sordu ama herkes gerek yok dedi. Bu arada annemler düğünde hediye olarak götürecekleri Chopstick ve yelpazeleri unuttuklarını farkettiler. Çok komikti suratları bu esnada.
İstanbul uçağına binerken benim emziğimi üst rafa koymuşlar akıllılar. Uçak kalkana kadar biraz zırıltı yapınca babam mandalina verdi de uyudum tekrar. Sonra emzik geldi de affettim kerataları yoksa işleri boru idi boru.

İstanbul'a bir saat gecikmeli indik. Gece saat yarım idi galiba. Buğra amca bizi bekliyordu ama malesef bavullarımız kayıp olduğu için onların işlemleri ile ilgilendi babam. Bir saate yakın sürdü o yüzden işler.

Sonra Buğra Amca ile Esra Teyzemin evine gittik. Onları çok sevdim. Hemen yakınlaştık zaten. Buğra Amca çok güldürdü beni.








Yorgunluktan annem ile bayağı bir uyumuşuz da hiç farkında değiliz valla...

Maceraların devamı geliyor merak etmeyin...